Kayıtlar

Mayıs, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cuma Namazı

Resim
   Cuma,Müslümanlar için mübarek bir gündür.Cuma namazı,şartlarını taşıyan kimselere farz-ı ayndır. Farz oluşu,Kitap,Sünnet ve İcma ile sabittir.    Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:    "Ey İman edenler!Cuma günü namaza çağrıldığı(ezan okunduğu) zaman hemen Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın.Eğer bilmiş olsanız,elbette bu,sizin için daha hayırlıdır."    Abdest alıp camiye giden ve cuma namazını kılanlar hakkında Peygamberimiz şöyle buyuruyor:     "Bir kimse güzelce abdest aldıktan sonra Cumaya gelir, susarak hutbeyi dinlerse, üç gün fazlasıyla bu cumadan diğer cumaya kadar olan zaman içindeki günahları bağışlanır."    Cuma namazını terk edenler hakkında Peygamber Efendimiz çok önemli bir uyarıda bulunmuştur. Ebu Hüreyre ve Abdullah b. Ömer, Peygamberimizin minber üzerinde şöyle buyurduğunu işittiklerini söylediler:     "Herhangi bir cemaat ya cuma namazını terk etmekten sakınsınlar yahut da Allah Teala onların kalplarini mühürler

Yılan Yutmuş Adam

Resim
   Akıllı bir yolcu,atına binmiş gidiyordu.Yol kenarındaki bir ağacın altında uyumakta olan bir adam gördü.Tam yolcunun geçtiği sırada küçük bir yılan, uyumakta olan adamın ağzına girmek üzereydi.    Akıllı adam, yılanı ürkütüp kaçırmak, böylece uyuyan adamı kurtarmak için atından atladı, fakat yılana engel olamadı.    Hemen bir karar vermesi gerekiyordu.    Kısa bir süre düşündükten sonra eline geçirdiği kalın bir dal parçasıyla uyuyan adama birkaç defa kuvvetlice vurdu.    Uyuyan adam, aldığı darbelerin etkisiyle yerinden fırladı.Karşısında elinde dal parçası kendisine vurmaya çalışan biri olduğunu görünce koşarak kaçmaya başladı.    Öbür adamsa hemen atına atladı ve kaçan adamın peşinden gitti.    Şaşırmış ve korkmuş vaziyette kaçan adam, can havliyle yaşlı bir elma ağacının altına sığındı.Gücü tükendiğinden orada soluklandı.    Atlı da az sonra o ağacın altına geldi.    Atlı adam korkuyla kendisine bakan diğer adama, yerdeki elmalrı gösterdi.  - Çabuk şu elmaları ye! Yo

İlâhî Dinler ve Özellikleri

Resim
   "İlâhî Din" veya "Hak Din" deyince ne anlıyoruz? Önce bunu açıklayalım:    Hak din. bir peygamberin. Allah'tan vahiy yoluyla aldığı ve insanlara tebliğ ettiği hükümler ve düsturlar demektir. Buna "Hak Din" denildiği gibi. "İlâhî Din " veya "Semavî Din" de denir. Bu tarifin dışında kalan dinlere de batıl dinler denir.         Hak dini. batıl dinden ayıran özelliklerin başlıcaları şunlardır:    1.Hak dinleri, Allah'ın görevlendirdiği peygamberler tebliğ etmişlerdir.    2.Hak din, bir olan. eşi ve dengi bulunmayan Allah'a inanmak ve yalnız O'na ibâdet etmek esasına dayanır.  3.Öldükten sonra dirilmeyi ve dünyada yapılan her şeyin hesabının Allah tarafından sorulacağına inanmayı emreder.   4.Doğruluk, emânete riâyet gibi üstün niteliklere sahip olan peygamberlerin Allah'tan vahiy suretiyle aldıkları mesajları insanlara duyurduklarına inanmayı gerektirir.   5.Allah tarafından gönderilen ve peygamberler tar

Azrail'den Kaçan Adam - Kıssadan Hisse

Resim
 Saf bir adam,kuşluk vakti,koşa koşa Hazreti Süleyman'ın sarayına gitti.Korku ve üzüntüden benzi sararmış, dudakları morarmıştı.  Hazreti Süleyman,  -Hayırdır, ne oldu, diye sordu.  Adam tir tir titriyordu.  -Azrail'i gördüm, dedi.Bana kinle dolu öyle bir bakış attı ki...  Hazreti Süleyman yine sordu:  -Peki benden ne istiyorsun?  Adam dedi ki:  Ey peygamber! Rüzgara emret, beni buradan Hindistan'a götürsün! Ola ki oraya gidersem canımı Azrail'den kurtarırım!  Hazreti Süleyman, rüzgara emretti. Allah'ın izniyle rüzgar, o adamı hemen Hindistan'ın uzak bir yerine götürdü.  Ertesi gün Azrail, Hazreti Süleyman'ın yanına geldi.Süleyman Peygamber, Azrail'e sorsu:  -Dün bana bir adam geldi ve ona öfkeyle baktığını söyledi.Bunun sebebi nedir?  Azrail cevap verdi:  -Ey cihan padişahı, o benim bakışımı yanlış anladı.Ben ona öfkeyle değil hayretle baktım.Zira Allah  bana, onun canını bugün Hindistan'da almamı emretmişti.Dün onu burada görünce

Dinin Kaynağı Nedir?

Resim
    Bir takım duygu ve düşünceler vardır ki. bunlar, insanla beraber doğmuştur. Bunların başında Allah ve din lîkri gelir. Yani din. sonradan ortaya çıkmış değil, insanla birlikte doğmuştur. Her devirde insanoğlunun dine önem vermiş olması, bunun açık belgesidir.       Ancak, insanda doğuşta var olan bu duygunun gelişmesi için bir uyarıcıya ihtiyacı vardır. İşte Allah'ın gönderdiği peygamberler bu uyarma görevini yerine getirmişler ve insan varlığının ayrılmaz özelliği olan Allah ve din düşüncesinin gelişmesini sağlamışlardır. Peygamberlerin vahye dayalı tebligatı, insanların yolunu aydınlatmış ve peygamberlere uyanların dinî duygulan olgunlaşmıştır. Peygamberlerin çağrılarına kulak vermeyenlerin ise bu duyguları körelerek sapıklığa düşmüşlerdir.     Bu itibarla, din, akıl gibi insanın yaratılışında var olan bir duygudur ve insanla beraber doğmuş temel bir fikirdir. Ancak dinî hükümlerin kaynağı, peygamberlerin ilâhî vahiye dayanan mesajlarıdır.

Dine Olan İhtiyaç

Resim
      İnsan, ferd olarak da toplum olarak da dine muhtaçtır.İlkel insandan tutun da bugünkü teknolojik gelişmeleri gerçekleştiren insana varıncaya kadar tarih öncesi ve sonrası hiç bir devirde din duygusu taşımayan topluluğa rastlanmamıştır.Çünkü: 1) İnsanın ruh ve beden olmak üzere iki yönü vardır.Bunlar nitelik olarak ayrı görünselerde bir bütünlük içerisindedirler.Ruh olmadan bedenin ,bedensizde ruhun bir anlamı yoktur.Aynı zamanda her ikisinin pek çok arzu ve istekleri vardır.Beden itibariyle yaşamak için gıdaya ve tehlikelerden korunmak için de barınacak bir yere ne kadar muhtaç ise,ruhi yönden de manevi bir kuvvete o kadar muhtaçtır.İnsan madde aleminde böyle bir dayanak bulumayacağı  gibi aklı da onun bu ihtiyacını karşılamak için yeterli değildir.     İnsanın önemli bir yönünü oluşturan,ruhunun isteklerini yerine getirecek ve üzüntülerini  giderecek olan şeyi, Allah'a ve sonsuz bir hayata inanmasıdır.Bu inanç olmadıkça ruhun istekleri yerine getirilmiş ve arzuları ka

Din Nedir ?

Resim
    Din,akıl sahiplerini kendi hür iradeleriyle en iyiye, en doğruya ve en güzele ulaştıran ilahi bir  kanundur.Dinin bu tarifinden şunları öğreniyoruz : 1) Dinin kurucusu Allah'tır.Bu itibarla Allah'tan başka hiç kimsenin din kurma yetkisi yoktur. 2) Dinin muhatapları akıl sahipleridir.Yani dinin hükümleriyle yalnızca aklı yerinde aklı başında olan kimseler yükümlüdür. 3) Din peygamberler tarafından tebliğ edilmiştir.Allah peygamberlere din ile ilgili hükümleri bildirmiş ve onlar da insanlara duyurmuştur. 4) Dinin gayesi insanı dünya ve ahirette mutlu kılmaktır.Çünkü din, insanın yaratılışındaki gayeyi, yaradana ve yaratıklara karşı görevlerini bildirir.Bu sayede iyi ve kötüyü birbirinden ayırt eder.İyiye ulaşmanın yollarını gösterir.   Din sadece vicdani bir kanaat değildir.Dinin asıl amacı insanı ruh ve ahlak yönünden olgunlaştırmaktır.