Kayıtlar

Farz-ı Kifaye

b. Farz-ı Kifaye : Mükelleflerden bazılarının yapmalarıyla, diğer­lerinden sorumluluğu düşen farzdır. Cenaze namazı gibi. Farz-ı kifayeyi Müslümanlardan hiç bir kimse yapmadığında, bundan haberi olup imkânı bulunan bütün müslümanlar mes’ul ve günah­kâr olmuş olurlar. 2.    Vacip: Farz kadar açık ve kesin olmayıp, kuvvetli bir delille ya­pılması emredilen şeye vacip denir. Vitir ve bayram namazları gibi. Vaciplerin yapılmasında sevyp, terk edilmesinde ise azap vardır. 3.    Sünnet: Resûl-i Ekrem (s a v,) Efendimizin farz ve vacibin dışın­da yapmış oldukları şeylerdir. Sünnet ikiye ayrılır. a.    Sünnet-i Müekkede: Peygamber Efendimiz (sav ’’in devam edip pek az terk buyurmuş oldukları sünnettir. Sabah, öğle ve ak­şam namazlarının sünnetleri gibi. b.    Sünnet-i Gayr-i Müekkede: Peygamber Efendimiz (sav ’ ‘in bazen yapıp bazen terk etmiş oldukları sünnettir. Yatsı ve ikindi namazlarının sünnetleri gibi. 4.    Müstehap: Sevilmiş şey demektir. Peygamber Efendi- miz (sav) ’i

MÜKELLEF İLE İLGİLİ HÜKÜMLER

4. MÜKELLEF İLE İLGİLİ HÜKÜMLER Bir kimsenin ibadetlerinden sorumlu tutulabilmesi için mükellef olma şartı aranır. Mükellef ise; Müslüman, akıllı ve ergenlik çağma gelmiş olup, dinin hükümleriyle sorumlu tutulan kişi demektir. Ef’âli Mükellefin denilen mükellefin fiilleri sekizdir. [1] Farz: Dinimiz tarafından kesinlikle yapılması emredilen şeye farz denir. Farzın yerine getirilmesinde sevap, terk edilmesinde ise günah vardır. Farz ikiye ayrılır. a. Farz-ı Ayn: Mükelleflerden her birinin bizzat yapması gereken şeye farz-ı ayn denir. Namaz kılmak, oruç tutmak gibi b. Farz-ı Kifaye: Mükelleflerden bazılarının yapmalarıyla, diğer­lerinden sorumluluğu düşen farzdır. Cenaze namazı gibi. Farz-ı kifayeyi Müslümanlardan hiç bir kimse yapmadığında, bundan haberi olup imkânı bulunan bütün müslümanlar mes’ul ve günah­kâr olmuş olurlar. 2.    Vacip: Farz kadar açık ve kesin olmayıp, kuvvetli bir delille ya­pılması emredilen şeye vacip denir. Vitir ve bayram namazları gibi. Vacipleri

Kitaplara İman

KİTAPLARA İMAN İmanın şartlarından birisi de Allah'ın kitaplarına inanmaktır. Allah, kitaplarını peygamberlerine vahiy yoluyla indirmiştir. Bu itibarla, kitaplardan önce kısaca vahyin ne olduğunu açıklayalım: Vahyin Mahiyeti ve Çeşitleri: Dilcilere göre vahiy, gizli ve sür'atli söz, işaret ve ilham manalarına gelir. Vahyin, dinî terim olarak manası; Allah'ın peygamberlerine dilediğini özel bir şekilde bildirmesidir. Kuran-ı Kerim'de vahyin çeşitlerinden şu üçü bildirilmektedir: a)Allah, dilediklerini dilediği kulunun kalbine doğrudan doğruya çok çabuk bir şekilde yerleştirir. Buna "Vahy-i Hafi -gizli vahiy" veya "Vahy-i Gayr-ı Metluvv kelimeler halinde okunmayan vahiy" denir. Peygamberimizin. Kur'an-ı Kerim'den başka "Allah Teâlâ şöyle buyuruyor" dediği sözleri, bu tür vahiylerdendir ve "Hadîs-i Kudsî" diye bilinir. Buna göre, "Hadis-i Kudsî"rim manaları. Allah tarafından peygamberine vahyedilmiş, o

Orucu Bozan ve Bozmayan Şeyler

    Orucu Bozan Davranışlar    Ramazan orucunu bozan bazı şeyler hem kaza hem de keffareti. bazı şeyler ise sadece kazayı gerektirir. a) Orucu Bozup Kaza ve Keffareti Gerektiren Şeyler 1.  Mazeretsiz, oruçlu olduğunu bilerek bir şeyi yemek ve içmek, 2.  Oruçlu olduğunu bile bile cinsel ilişkide bulunmak. Karı kocadan biri ötekine zorla cinsel ilişkide bulunduğu takdirde, zorla ilişkide bulunana kaza ve keffaret. kendisine zorla ilişkide bulunulan kişiye ise kaza lâzım gelir. 3.  Ağzına giren yağmur,kar ve doluyu kendi isteğiyle yutmak. 4.  Sigara içmek, ödağacı veya anber ile tütsülenip dumanını içeri çekmek. 5.  Enfiye çekmek. 6.  Buğday ve arpa tanesi yutmak. 7.  Dışarıdan bir susam tanesi kadar bir şeyi alıp yutmak. 8.  Yenmesi alışılmış olan çamur,kil ve kömür gibi şeyleri yemek,(bazı kimseler bunu severek yerler.) 9.  Az miktarda tuz yemek. 10.  Karısının veya sevdiği bir kimsenin tükürüğünü yutmak.(Bundan evk aldığı için kaza ve keffaret gerekir.Başkasının tükür

İnanç Bakımından İnsanlar

İnanç Bakımından İnsanlar İnanç Bakımından İnsanlar4 kısma ayrılır bunlar Mümin, Kafir, Müşrik ve Münafıktır. Şimdi bu konumuzda sizlere İnanç Bakımından İnsanların tanımını yapmaya çalışacagız. 1: Mümin: İnanılması gereken şeyleri kalp ile tasdik edip dil ile ikrar eden kimseye Mümin denir. 2: Kafir: İnanılması gereken şeyleri kalp ile inkar edip dili ilede inkarını açıkça söyleyen kişiye Kafir denir. 3: Müşrik: ALLAH‘u Tealaya başka şeyleri ortak koşan kişiye müşrik denir. 4: Münafık: İnanılması gereken şeyleri kalp iletasdik etmedigi halde dili ile inandıgını söyleyen kişiye münafık denir. İnanç Bakımından İnsanlar kaça ayrılır, Mümin Kime Denir?, Kafir kime denir?, Müşrik kime denir?, Münafık kime denir? Bu soruların cevabını bu konumuzda vermiş olduk bir sonraki konumuzda görüşebilmek ümidiyle ALLAH’a emanet olun

Cuma Namazı

Resim
   Cuma,Müslümanlar için mübarek bir gündür.Cuma namazı,şartlarını taşıyan kimselere farz-ı ayndır. Farz oluşu,Kitap,Sünnet ve İcma ile sabittir.    Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:    "Ey İman edenler!Cuma günü namaza çağrıldığı(ezan okunduğu) zaman hemen Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın.Eğer bilmiş olsanız,elbette bu,sizin için daha hayırlıdır."    Abdest alıp camiye giden ve cuma namazını kılanlar hakkında Peygamberimiz şöyle buyuruyor:     "Bir kimse güzelce abdest aldıktan sonra Cumaya gelir, susarak hutbeyi dinlerse, üç gün fazlasıyla bu cumadan diğer cumaya kadar olan zaman içindeki günahları bağışlanır."    Cuma namazını terk edenler hakkında Peygamber Efendimiz çok önemli bir uyarıda bulunmuştur. Ebu Hüreyre ve Abdullah b. Ömer, Peygamberimizin minber üzerinde şöyle buyurduğunu işittiklerini söylediler:     "Herhangi bir cemaat ya cuma namazını terk etmekten sakınsınlar yahut da Allah Teala onların kalplarini mühürler

Yılan Yutmuş Adam

Resim
   Akıllı bir yolcu,atına binmiş gidiyordu.Yol kenarındaki bir ağacın altında uyumakta olan bir adam gördü.Tam yolcunun geçtiği sırada küçük bir yılan, uyumakta olan adamın ağzına girmek üzereydi.    Akıllı adam, yılanı ürkütüp kaçırmak, böylece uyuyan adamı kurtarmak için atından atladı, fakat yılana engel olamadı.    Hemen bir karar vermesi gerekiyordu.    Kısa bir süre düşündükten sonra eline geçirdiği kalın bir dal parçasıyla uyuyan adama birkaç defa kuvvetlice vurdu.    Uyuyan adam, aldığı darbelerin etkisiyle yerinden fırladı.Karşısında elinde dal parçası kendisine vurmaya çalışan biri olduğunu görünce koşarak kaçmaya başladı.    Öbür adamsa hemen atına atladı ve kaçan adamın peşinden gitti.    Şaşırmış ve korkmuş vaziyette kaçan adam, can havliyle yaşlı bir elma ağacının altına sığındı.Gücü tükendiğinden orada soluklandı.    Atlı da az sonra o ağacın altına geldi.    Atlı adam korkuyla kendisine bakan diğer adama, yerdeki elmalrı gösterdi.  - Çabuk şu elmaları ye! Yo